Zaman, her ürün için bambaşka bir yolculuk sunuyor. Makyaj malzemeleri de, bu yolculuğu oldukça verimli ve çeşitli kullanan ürünler olarak karşımıza çıkıyor. Makyaj malzemelerini cildimize uygulamamızı sağlayan makyaj fırçaları da zaman yolculuğunun içerisinde sürekli şekil ve amaç değiştiriyor. Hatta amaç değiştirmekten ziyade, amacına amaç katarak ilerliyor. Çok yönlü kullanılabilir makyaj fırçaları, makyaj çantasında daha az yer kaplayarak minimalist dünyaya ayak uyduruyor.
Bu yazımızda, geçmişten günümüze makyaj malzemelerinin sürecini sizlerle beraber inceleyip yıllara göre trend uygulamaların neler olduğunu keşfedeceğiz.
1920’lerde Güzellik: Pudranın Altın Çağı
Nostaljik makyaj trendlerinde pudra var! 1920’lerde kadınlar yüzlerinin daha açık ve solgun renklerde görünmesini istiyorlardı. Bundan dolayı da, pudrayı bolca kullanmayı tercih ediyorlardı. 1920’ler dönem olarak da, savaş sonrası bir dönem olduğundan dolayı, rahatlamayı ve özgürlüğü doya doya yaşamayı temsil ediyordu. Kadınlar da makyaj konusunda bu dönemin hakkını, pudrayı diledikleri gibi kullanarak verdi.
Günümüzde pudralar, ten rengine yakın olanlardan seçilir; ama 1920’lerde ten rengi gözetilmeksizin, hep açık renkli, beyaza yakın pudralar tercih ediliyordu. Pudra, kadınların yüzünde adeta bir maske gibi duruyordu. Bu ihtişamlı dönemde, kadınların pudra kutuları da adeta bir mücevher kutusu gibiydi.
1950’lerde Kusursuz Tenin Sırrı: Kalın Kapatıcılar
1950’ler, “kusursuz kadının makyajı” temasının olduğu bir dönemdi. Marilyn Monroe ve Audrey Hepburn gibi isimlerin popüleritesinin zirvede olduğu bu dönemde, kadınlar orantılı hatlara sahip ve pürüzsüz bir cildi olan varlıklar olarak kabul ediliyordu. Bu dönemin özelliği, her şeyin Hollywood mükemmelliğinde olması gerektiğiydi. Peki, gerçekte öyle mi? Bu sorunun cevabı da başka bir yazımızın konusu olsun.
Kusursuz tene kavuşabilmek için, kadınlar 1950’lerde kalın kapatıcılar kullanmaya başladı. Bu kapatıcılar, tenlerinde tek bir lekenin bile görünmesini önlüyor, sivilce izlerinin sonunu getiriyordu. Porselen pürüzsüzlüğündeki cilt görünümünün trend olduğu bir dönemdi.
70’lerde Doğallık Akımı ve Parmakla Uygulama Modası
1970’lerde doğal görünüm ön plana çıkmaya başladı. Dönemin özgürlük anlayışının da etkisiyle hippi kültürü, makyajda da kendini gösterdi. Kadınlar, makyaj fırçaları ve süngerlerini bir kenara bırakıp parmaklarıyla makyaj yapmayı seçtiler. Parmakla makyaj yapmak, aslında kişinin kendine dokunmasıyla başlayan bağ sürecini de içeriyordu. Bu dönemde, allıkları ve göz farlarını parmakla cilde uygulamak yüze daha doğal bir görünüm verdiği inancı hakimdi.
Az makyaj ürünü kullanmak, sade kalmak ve doğal olmak, bu dönemin makyaj trendiydi. Işıltılı göz farları, pembe ve şeftali tonlarında allıklarla nemli dudak nemlendiricileri favori ürünlerdendi.
90’ların Sünger Krallığı: Beauty Blender’ın Atası
90’larda makyaj süngerleri hayatımıza girdi. Bu süngerler, her ne kadar günümüzde kullanılan süngerlerin şekli ve yapısına benzemese de, makyaj süngeriyle ilk tanışmaydı. Üçgen şeklinde olan lateks süngerler, 90’ların fondöten dağıtma ve kapatıcıyı cilde pürüzsüz uygulama açısından makyaj çantalarının vazgeçilmeziydi.
Günümüzde, 90’ların lateks, üçgen süngerleri şekil değiştirerek beauty blender görünüme geçti. Aralarındaki en önemli farklardan biri, 90’ların süngerlerinin sıklıkla değiştirilmek zorunda olmasıdır. Uzun süre kullanımının mümkün olmaması, bu süngerlerin yerine yenilerinin gelmesini sağladı.
YouTube Nesli ve Fırça Çılgınlığı
YouTube hayatımıza girip popülerliğini kazandığı günden bu yana makyaj videoları fazlasıyla izleniyor. Makyaj videolarıyla beraber hayatımıza giren makyaj ürünleri de zamanla çeşitlenerek makyaj çantalarımızdaki yerini alıyor.
Youtube ile beraber makyaj videolarında, son zamanlarda dikkatimizi en çok makyaj fırçaları çekmeye başladı. Fondöten fırçası çeşitleri, dudak fırçası, allık ve highlighter fırçaları, bunlardan bazılarıdır.
Fırçaları kullanmanın en büyük avantajı, pürüzsüz bir cilt rengi oluşturması ve yüzün tamamına ürünü eşit olarak dağıtmasıdır. Makyaj uygulama tekniklerinden biri olan makyaj fırçaları, gün geçtikçe çeşitlenmeye ve kusursuz makyaj görünümüne cildi yaklaştırmaya devam ediyor.
Sosyal Medya Trendi: Fondöten Fırçalarıyla Resmen Sanat Yapmak
Fondöten fırçalarıyla sanat yapılır mı? Bu sorunun cevabını doğru bir şekilde verebilmek için makyaj sanatıyla alakalı neler düşündüğümüzü de göz önünde tutmalıyız. Makyaj sanatıyla uğraşan ve yüzünü adeta bir tuval gibi kullanan kişiler de, illüzyonlar yaparak makyajda bambaşka bir seviyeye çıkıyorlar.
Genellikle Instagram Keşfet ve Tiktok’ta karşımıza çıkan kısa makyaj videolarında, hem kusursuz hem de konsept makyajlar görüyoruz. Bu da bize, makyaj fırçalarının istenildiğinde nasıl illüzyonlar oluşturacağını gösteriyor.
Gelecekten Haberler: Alix Avien En Yeni Fondöten Fırçaları!
Fondöten fırçalarından önce fondöten keşfedildi. Fondöten tarihi ise aslında bir güç gösterisine dayanır. Antik çağlarda insanların üst sınıfa mensup olduklarını göstermek için ciltlerini beyazlatma istekleri uzunca bir süre sürdü. 20, 50 ve 70’ler derken YouTube ile beraber hayatımıza sayıca fazla makyaj fırçası girdi. Ardından seçim yaparak en iyi fondöten fırçasını bulmaya çalıştık. Sonra da en iyi fondöten fırçasının, cilt tipine göre fondöten seçimimizi cildimize en iyi şekilde uygulayacak olan fırça olduğunu anladık.
Alix Avien de makyaj fırçaları konusunda, gerek kalitesi gerek çeşitliliği açısından sadece bir makyaj ürünü değil; her zaman yanımızda bulunduracağımız, kullanışlı ve yenilikçi ürünler sunuyor. Özellikle cildi tahriş etmeyen, yumuşak kıllarıyla cilde nazik olan ve sık kıllarıyla fondöteni cilde tamamlayıcı olarak uygulayan kavisli fondöten fırçası denemeye değer!